“Yıllar var ki hasretim o gül yüzüne, kararlıyım bu gece senin olmaya geldim.” diyor Ebru Gündeş. Bizim için değil bu şarkı, bu yüzden seviyorum. Sen benim başıma gelen, hayatımın en güzel tablosu olan, ileride aynı masaya oturup evet diyeceğim insan… Seninle bir yılı daha geride bıraktık, nice güzel yıllara sevgilim. Seni çok seviyorum.
Yıllardır adın ruhuma kazılı, yüreğim yüreğinin üzerine yansıyan bir ayna. Bir kere bile farklı düşündüğümüzü, zıtlaştığımızı hatırlamıyorum. Beni güldüren, hayatımı neşelendiren, beni hep daha mutlu eden kadın, benim canım sevgilim… Bugün bir yılı daha devirdik seninle. Yıllara meydan okuduk ve yıpranmadık, yıpratılmadık. Seninle bir ömür boyu varım, seni seviyorum.
Kaç kadehe sığar sevincimiz, kaç şişe kaldırır bizim aşkımızın ağırlığını… Mesela kaç kadın sevebilir senin gibi ya da kaç mevsim bir kadına bu kadar çok yakışır? Sen gönlümdeki, gözümdeki en güzel şeysin sevgilim. Ruhunun sıcaklığını her an avuç içlerimde hissediyorum ve bugün seninle yeni yılımızı kutluyorum. Seneler de geçse biliyorum ki biz hep yan yana olmaya ve birbirimizi çok sevmeye devam edeceğiz. Seni seviyorum.
Gül bahçeleri sermek isterdim ayaklarına, sonra dedim ki sen güllerden daha güzelsin. Mektuplar göndermek istedim adına, sonra düşündüm ki sen kelimelerden daha anlamlısın. Ben de kendimi getireyim sana, belki benimle bir sene daha geçirmek istersin. Canım sevgilim, yeni bir yıldönümüne daha geldik. Seni seviyorum.
Hayatıma giren en değerli ve en merhametli adam, benim gönül dergahım, iç sızım. Sevgilim, bugün birlikteliğimizin ilk yılı ve sen hala bana ilk günkü aşkla bakıyorsun. Bir adamın gözlerine aşkın bu kadar yakıştığını daha önce fark etmemiştim. Aşk ancak senin bana bakan gözlerinde güzel. Daha nice güzel yıllara sevgilim, seni seviyorum.
Yüreğimin en içini bilen, beni benden daha iyi tanıyan kadınım. Kızgınlığımı da, öfkemi de, nazımı da çeken gönül bağım. Bugün seninle bir yıl daha eskitiyoruz. Şarap misali yıllanıyor birbirimize olan aşkımız. Yıllandıkça güzelleşiyor, yıllandıkça daha da artıyor. Sevgilim, seni çok seviyorum. İyi ki benim gönül evime girdin.
Belki de daha uzun yıllar bugün gibi heyecan verici olacak, belki zaman bizi farklı yollara atacak. Her ne olursa olsun ben hep seni aynı bugünkü aşkla sevmeye devam edeceğim. Canım sevgilim, ilk yılımız kutlu olsun. Seni seviyorum.
Gönlüme gelenim, evimin huzuru, kalbimin mutluluğu… Sensiz geçen günlerimi yaşamdan saymıyorum ben zira yaşamak sadece seninle mümkün. Senden önce yaşamamış gibiyim, nefes almamış, büyümemiş, sevmemiş, aşkı hiç hissetmemiş. Gözlerinle sevdim maviyi, saçlarınla sevdim sarıyı. Ellerinle sevdim sarmayı sarılmayı. Dudakların öğretti bana konuşmayı, kalbin öğretti sevmeyi aşık olmayı. Sen iyi ki varsın.
Nefes almak kadar değerli yaşanılan hayattaki sen… Sen öyle değerlisin ki su gibi, tuz gibi, ekmek gibi, anne gibi, baba gibi. Sen olmasan öksüz kalacak gibiyim, kimsesiz, aç, susuz, yetim ve daha nicesi. Senin varlığın beni ve kalbimi ayakta tutan tek neden. Ben seninle durabilirim ayakta ancak. Ben seninle anlam bulabilirim. Şiir olsam adım sen olursun, kitap olsan yazanım sen. Sen olmadan bir ben, ben olmadan bir sen olamaz. Biz birbirimizin kalbi için yaratılmışız ve birbirimizin kalbi için öleceğiz. Bugün benim gönlüme ayak basışının yıldönümü ve ben hala ilk günkü adım izini taşıyorum kalbimde. Seni seviyorum sevgilim, iyi ki varsın ve varlığınla ömrümü yaşanılır kıldın.
Gözlerine ilk baktığımda hissettiğim o muhteşem his beni öldürebilirdi. Kalbimin ağzımda atması boşuna değildi, ellerimin titremesi, göz bebeklerimin aniden büyümesi, damla damla sırtıma terler dökülmesi boşuna değildi. Sen de bana ait bir parça aşk vardı ve gelip onu bana verdin. El ele biriktirip büyüttük bu aşkı ve bugün hala ilk günkü kadar tapıyoruz birbirimizin gönlüne. Benim anlam bulduğum, yaşamaktan hiç geri kalmadığım yanımsın. Diğer yarımsın, baş tacımsın, olmazsa olmazımsın. Sen olmadan ben nefes alamam ve sen var oldukça ben bu hayata gözlerimi kapamam. Seni çok seviyorum sevgilim, iyi ki benimlesin.
Koca kalabalığın içinde yalnızca senin ve benim kalp sesimiz var duyabiliyor musun? Ben daha il andan beri kulaklarımda taşıyorum bu tık tık sesini. Öyle atıyor ki kalplerimiz bir an bile ayrılmıyor ritimler birbirinden. Aynı anda yaşıyoruz hayatı, aynı anda nefes alıyoruz, aynı şehirde yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz, her sabah güneş ikimiz için doğuyor ve her gece ay bıkmadan bizim için parlıyor. Her gece gökyüzü yıldızlarıyla selamlıyor bizi, her sabah kanat sesleri bizim için yankılanıyor. Hayata her sabah aynı saat dilimleri içinde başlıyoruz ve yine her zaman birbirimiz olmadan yapamıyoruz. Bu da demek oluyor ki hayatın anlamı biziz. Biz birken güzeliz, birlikte biriz. İki kişi değiliz, biz tekiz. İyi ki varsın sevgilim, sen olmadan bir ben doğamazdı bu dünyaya.
Varoluş sebebimi sorgulamayı bırakalı yıllar oldu. Yıllar önce bugün ben neden var olduğumu sorgulamayı bıraktım. Nedeni apaçık karşımda duruyordu, hem de kanlı canlı. Ben o gün taptım tanrıya, o gün sevdim üstüme düşen yağmuru, o gün sevdim hayatı tüm aksilikleriyle. Kalbim ilk defa o gün buz değildi, ilk defa o gün yalnız değildim ben ve o günden sonra hiç yalnız olmadım. Sebebim, sebebi varlığım, ben hiç tek kalmadım senden sonra. Bir değil hep iki düşündüm, bir değil hep iki oldum. Bir değil hep iki sevdim, bir değil hep iki olarak gördüm. Seni çok seviyorum ve iyi ki hep bir değil iki sevdim.
Adımın yanına en çok yakışan isim oldun seneler önce bugün. Seninle ben yan yana, dip dibe, küse barışa onca sene devirdik. Benden hiç vazgeçmediğin, beni hep olduğum gibi kabul ettiğin için her geçen gün arttı sana olan sevgim. Aşk ilk defa benim için bu kadar anlam kazandı. Kalbimin derin çukurlarının içini doldurup, bahçeler ektin. Çiçekler açtı gönlümün ortasında. Heyecan duygusunu be seninle keşfettim, hiç atmadı kalbim bunca hızda. İyi ki gönlüme geldin kadınım, iyi ki bu çukurlarda gonca güller yetiştirdin.
Kalbim sadece senin kalbindeyken anlam kazandı. Anlamlı gelen her şeyin anlamsızlığı altında ezilirken, aslında en anlamlı şeyin sen olduğunun farkına vardım. Sonra pembeye boyandı dünya, çiçekler açtı gönlümün odalarında. Seninle birlikte sabah güneşi ısıtmaya başladı, kara kışlar birden bahar havasına döndü. Seninle açıldı gözlerim aşka. Senin elinden tuttum hiç korkmadan ve cesurca. İlk defa sevdim maceraları ve ilk defa kapıldım birinin rüzgarına. Kendimi gökyüzüne taşıdım senle birlikte, uçtum ben hunharca. Kanatlarım oldun havalandım, ayaklarım oldun sağlam bastım yerlere. Benim can içim, vazgeçilmezim… İyi ki dedirtenim, iyi ki sen…
Hayatta vazgeçilmeyecek kadar değerli şeyler vardır. Benimde vazgeçemeyeceğim çok şey var fakat bir tanesinden hiçbir şartta vazgeçmem. Çünkü o benim sebebi varlığım, çünkü o benim kalbimin diğer yarısı, benim nefes alışım, mutluluğum, huzurum, gündüzüm, gecem, karanlığım, aydınlığım, ağlayışım, kahkaham ve sahip olduğum acı tatlı bütün değerlerim. O olmayınca ben ne nefes alabiliyorum, ne yaşayabiliyorum. Dünya terse dönüyor o olmayınca ve sol yanım eksik kalıyor. O benim sol yanım! Evet kadın; sen benim hayatta vazgeçemeyeceğim tek kadınsın, sen benim yoktan var olanımsın. Seni seviyorum, iyi ki varsın.
Sevdiğiniz kişiyle olmak güzel bir duygudur, dünyanın en güzel hissidir bana göre. Hele ki onunla yıllar geçirmiş ve birbirinize olan saygınız ve sevginiz günden güne artmışsa bu ilişki bu aşk mutlulukların en güzeli olabilir bir insan için. Eğer sizde sevdiğinize yıllar geçirmiş ve bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanıyorsanız sayfamızda yıldönümü mesajları yazımızdaki sözleri kullanabilirsiniz.