Ey toprak; Rabbim benden Razı olana dek bana sarılma.
Fani hayatta iki şey vardır ki bunları unutmamak gerekir; Allah’ı ve ölümü. İki şey daha vardır ki bunları unutmak gerekir; yaptığın iyiliği ve gördüğün kötülüğü.
Hz. Ali buyurmuştur ki; kötü insan hiç kimseye iyi niyet beslemez, çünkü o herkesi kendi gibi görür.
Sevmek bu kadar güzelse, sevmeyi yaratan kim bilir ne kadar güzeldir demiş Şems-i Tebrizi.
Namaz bedenin şükrüdür, hac ömrün şükrüdür, zekât malın şükrüdür, oruç sıhhatin şükrüdür, sünnet aşkın şükrüdür. Şükür müminin boynunun borcudur, şükretmeyi de zikretmeyi de unutmayın.
Resullullah efendimiz kalbin önemi en güzel şekilde vurgulamıştır. Şunu iyi bilin ki insan vücudunda küçük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa bütün vücut iyi olur; bozulursa, bütün vücut bozulur. Bu küçük et parçasının adı kalptir.
Ne güzel demiş Necip Fazıl Kısakürek; “Kâfire karşı Elif gibi dik, Allah’a karşı Vav gibi eğilirim.”
Kapılma dünya haline Ey insanoğlu; paranın açamadığı kapılar da var; cennet kapısı.
Günahlara kefarettir gönüldeki keder. Niyetler halis olunca, ameller olmaz heder. Biraz sabreyle bak, neler göreceksin neler. Mevlam ihmal değil, imtihan eder.
Hz. Muhammet (s.a.v) iyiliğin önemini vurgulamak için; “ Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.” buyurmuştur.
Bir gün birisiyle dost olduğunuzda, yarın onunla düşman olabileceğinizi unutmayın.
İmam Gazali der ki; “ Say ki öldün. Yalvardın yakardın, sana bir gün daha verildi. Bugünü o gün bil ve öyle yaşa.”
Zikrin en faziletlisi nedir diye sorana; zikrin en faziletlisi Rabbimdir, La ilahe illallah’tır derim.
Her güne güzelliği niyet ederek başlamak gerekir. Bugün güzel şeyler olacak diye düşünün. Çünkü dilekler dualaşır, dualar Rabbimin izniyle gerçekleşir.
Ağaca dayanma çürür, insana güvenme ölür. Aç ellerini Rabbine, halini bir tek o görür.
Ne kadar çok olursa olsun derdin, elbet bir bildiği vardır derdi verenin. Dara düşen avucundan duayı eksik etmezse, darı verenin dara düşene vereceği elbet vardır.