Nasıl koydum ama insan yerine seni.
Siz vurunca dikiş biz vurunca toprak atarlar.
Sizin hasta olduklarınızı biz taburcu ettik.
Siz vurunca bela okurlar biz vurunca sela okurlar.
Hayatımla oynayanın hayatıyla dans ederim.
Arkamdan konuşanların hayallerin de imzam var.
Herkesin gecesi, kendi yarası kadar derindir.
Her şey çok açık; vazgeçtiğin an, vazgeçilmez olursun.
Kim bilir beni unutmak için, kaç aşkı harcayacaksın.
Bazıları şükretmeyi, bazıları küfretmeyi öğretir insana.
Zoruna gittiğini duydum. Güzel yer ben de gitmiştim.
İşim düşmedikçe kendime bile uğramıyorum, sen de kimsin!
Kalabalıkta artistlik yapanın; tenhada özrü kabul olmaz.
Hava şartları ne olursa olsun, bizim mekanda uçuşlar iptal olmaz.
Zincire vurulmuş küfürlerimin kilidiyle oynuyorsun, yapma!
Şimdi söyle kardeşim; hayatını düzene mi sokayım, seni üzene mi?
Sokak lambası gibi olma ey sevgili; kime yandığın belli olsun.
Büyümek en büyük kumardı, biz kaybetmeye çocukluktan başladık.
O benim delice tutkum, hiçbir zaman iyileşmeyecek yaramdı.
Benim bir suçum yok hakim bey. Üşüyorum dedi bütün şehri yaktım.
İki arada bir derede kalmadı hiç gönlüm, ya sevdim, ya sildim.
Şerefin kadar konuş desem, sonsuza kadar susacak insanlar tanıyorum.
Kalemimi kırmış olabilirsiniz ama mürekkebimde boğulacaksınız.
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla vazgeçmez.
Kimine göre yalanım kimine göre kralım ben adamına göre adamım.
Küfür şeytana mahsustur, tövbe insana. Aşk kadına yakışır, sevmek adama.
Yaşadıkların bir gün unutulur belki. Ama yaşattıkların asla unutulmaz.
Ölmeyi çoktan göze aldım ama yanımda kimleri götüreceğimi düşünüyorum.
Biz hiç kimseyi yarı yolda bırakmadık, onlar hep müsait bir yerde indiler.
Biz çok gördük ayan ablaları, hızlı olacağım derken sokaklarda hamile kalanları.
Unutma, sen gitmekle eylem yaparsan, ben unutmakla devrim yaparım.
Kaşarların el üstünde tutulduğu, namuslu kızların sürekli aldatıldığı bir dünya burası.
Her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin. Şunu da öğren sevildiğin kadar sevilirsin.
Yüreğimiz darağacındayken bile ölüme koşup, sevdiklerimizin kıymetini hep bildik.
Ya av olacaksın ya da avcı. Ama asla avı avcıya götüren köpek olmayacaksın.
Kimseyi ezmedim ezeni ezdim dostuma kardeşime yanlışa düşüp de kendimi madara etmedim.
Aldırma gidenlere aldırma sevip terk edenlere, hayat dediğin iki cümle; Hoş geldin, Güle güle.
Sana ağır gelir benim sana sevgim, dengeni kaybedersin. Kiliseye girer “Selam-ün Aleyküm” dersin.
Sağa baksam maddeler sola baksam kahpeler kusura bakma matmazel burada herkes müptezel.
İsteyene istediği kadar sevgi isteyene istemediği kadar mermi benim rahat olmadığım yerde kimse istirahat edemez.
Boş versene aşk mı kaldı artık? Herkes gördüğünü sever olmuş. Ne olduğuna değil, ne verdiğine bakar olmuş.
Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı.. Ve şu üç günlük dünyada hiç takmıyorum, 5 kuruşluk insanları!
Yok, bu aşkın dermanı her sözüm sana manalı, deli gibi sever bu delikanlı, sen istemesen de bu can sana sevdalı.
Meyhaneden masam kaldırıldı, karakoldan defterim dürüldü, savcı kalemimi kırdı, darağacına tespihim asıldı, sevmek bu kadar suçsa beni asın razıyım.
Şekil yapma bana ezerim seni fazla kurcalama bozarım seni, delikanlı adam yapmaz geri, ben daima ileri giderim ezerim seni.