Henri Frederic Amiel Sözleri
Aynı acıları görmüş ve aynı kötü olaylara maruz kalmış ölümlü bir insana gizli korkular itiraf edilebilir.
Niteliklerimin hiçbirini harekete geçirmeyen ve hatalarımın birçoğunu çoğaltan bir ortamı fazla soludum.
Bazen kendimi yok edememek bana acı veriyor.
Bir şeyi bile tehlikeye atmaya katlanamayan ben şimdi her şeyi tehlikeye atma zorunluluğuyla karşı karşıyayım.
Bir gözyaşı ruhun öfkelerini dağıtıyor.
Mutlu olunamadığına göre bu kadar çaba göstermeye ne gerek var?
Tanrı’ya dua et, yazgını minnetle kabul et, iyi yürekli ol ve her şey iyi olacaktır.
Yüzmek için en iyi yol suya atlamaktır.
Beni tiksindiren şeyin, ne liberalizm, ne bilim, ne de eleştiri olmayıp bunlardan yararlanan gaspçılar, onları sahiplenen düzenbazlar ve sahte eleştirmenler olduğu anlaşılmıştır.
İçimdeki doğal insan tek bir şey istiyor; acı çekmemek, alçalmamak, yaşamamak.
Aslında, yalnızca üç şeyi arzuluyorum: kalbime göre bir kadın, yeteneklerimi faydalı bir biçimde kullanan bir çalışma ve düşüncemi canlandıran ve uyaran bir toplum.
Yapman gerekeni yap, ne olursa olsun! Görevini yap ve gerisine boş ver.
Birisine karşı duyduğum soğukluk azalmıyor; onu tanıdıkça ona daha az sempati duyuyorum; onu dinledikçe ondan daha az zevk alıyorum; ona yaklaştıkça daha az çekici hale geliyor.
Hiçbir şey sevginin yerini alamaz ve insanlar arasındaki sevgi karşılıklı saygı olmadan gerçekleşemez.
Ailenin annesi merkezdir. Onsuz, insanlar dağılırlar.
Mutluluğu arıyorlardı ve kaygıyı, tedirginliği, üzüntüyü, acıyı buluyorlar.
Benim şansa inanma konusunda bir tür güçsüzlüğüm var
Aslında bu uyku kutusuna yorgunluklarımızı, sıkıntılarımızı, önceki günün pişmanlıklarını bırakıyoruz ve buradan gençleşmiş olarak çıkıyoruz.
Dünyanın bana acı çektirmeye, canımı yakmaya, beni aşağılamaya hakkı olduğunu kabul etmiyorum.
Hiçbir şey bizim için değil ve bize ait değil. Güzel şeyler bize ancak bir süre için sunuluyorlar.
Devam etmeden hiçbir şeye ulaşılamaz.
Hiçbir şey bizim için değil ve bize ait değil. Güzel şeyler bize ancak bir süre için sunuluyorlar.
Ne olursa olsun bir şeyi yapmak için, öncelikle zaman yaratmak, saatleri ayırmak, bir düzen kurmak gerekir.
Sonuçta geçmiş geçmiştir, ölen ölmüştür. Onarılamazı hiçliği içinde uyumasına ve ölüleri ölülerini gömmesine izin verelim.
Bu akşam da, bir tüccar gibi ne durumda olduğumu tam olarak anlamak için hesabımı yaptım, paralarımı saydım.
Mutluluk, verdiği zannedilen şeyi satar.
Hakkım yadsındığı zaman, kabuğuma çekiliyorum. Hiçbir zaman kötü niyete karşı savaşmıyorum ve içimdeki arzuyu çıkarıp atmayı tercih ediyorum.
Siliniyorum, sakınıyorum ve yok oluyorum; tüm rolüm budur.
Dünyanın müziği bazen yalnızca içimizde gürültü yapan müziğin bir yansımasından başka bir şey olmuyor.
Kendimden, aptallığımdan ve zayıflığımdan utanıyorum.
Ve eğer bazen kendimi aptal buluyorsam da çoğu zaman yakınıma borçlu olmaktansa ondan alacaklı olmaktan mutluyum.
Fırtınanın içinde kim sakin kalabilir?
Uyuşuk ve sessiz yapımın ortasında her zaman bulduğum şey, eylemden derin bir korkudur.
Kararsızlık her şeyi ertelemene neden oluyor.
Her şey bana zor ve ulaşılamaz görünüyor. Artık hiçbir şey bilmiyorum, artık hiçbir şeye cesaret edemiyorum. Bitkinlik, gevşeklik, güçsüzlük.
Kaybedilen veya konuşmayı bozan bir diş, iyi durumda olan otuz dişten daha fazla dikkatimizi çekiyor. Kısaca kötü iyiden daha çok görünüyor ve daha gürültücü.
Dünya hiçbir şekilde ince ruhlulara ait değildir, dünya canavarlara ve daha doğrusu kurnazlara aittir.
Gençliğimden bana kalan şey, sevincimdir ama artık gözü pekliğim kalmadı çünkü güçsüzlüğümün bilincindeyim.
Rakiplerini yenmek için erken kalkmak gerekir.
Nankörlük deneyimlerimizin en önemlisidir ve ona minnet duymalıyız; iyiliğin değerini oluşturan nankörlüktür ve iyilik bu karşılık olmadan basit bir zevk olacaktı…
Tek bir insanın tek bir yanlışlığının bedelini insanlık var olduğu sürece ödemektedir.