Sadece bugün değil, her gün bana sevgililer günü. Sen var olduğun, kalbimde aşkı bulduğun sürece her gün kutlanmaya ve özel olmaya yetecek. Sevgililer günümüz kutlu olsun sevgilim. Seni çok seviyorum.
Duyduğum her müzikte en güzel dur noktası oldun sen. Durup izledim seni doya doya. Bugün yine en güzel şarkılardan biri eşlik ediyor bana, kafamı kaldırıp baktığımda görüyorum ki yine sen çok güzel bir dur noktası olmuşsun. Sen benim hayatımın dikili gülü, gönlümün parçası, can evim… Sevgililer günümüz kutlu olsun. Seni seviyorum.
Seni seviyorum demeyi o kadar çok seviyorum ki… Nereye gitsem, nereye dönsem sol göğüs kafesimin içinde yer aldığını biliyorum. Zikrediyorum hep “Seni seviyorum.” diye. Seni seviyorum sevgilim, sevgililer gününde değil sadece… Ben seni bana ait olduğun her gün ölesiye seviyorum.
Ruhun karıştı ruhuma, biz önce ruhlarımızı ortaya koyduk bu aşkta. Sonra yüzlerimiz ve ellerimiz birleşti. Kollarımız birbirimizin bedenini sarmayı çok sevdi. Sardık sımsıkı bizi. Sarılmaya en değer günlerden biri de bugün. Bugün senin ve benim günüm, bizim günümüz. Sevgililer günümüz kutlu olsun sevgili.
Duyduğun seslerin bazen bir anlamı olmaz, şayet aralarında senin sesin yoksa. Senin ve sesinin olmadığı hiçbir gün yaşanmaya değer değil. Bugün her yerde kutlamalar, göğe yükselen aşk naraları var. Bugün sen ve senin sesin var, bugün biz varız sevgilim. Sevgililer günümüz kutlu olsun.
Her şeyden önce sen gelirsin bu dünyada benim için. Sen gül yüzlü, bahar kokulu aşk çiçeklerin en nadide rengi, en güzel kokulusu, en boynu öpülesi… Canımın içine kattığım güzel sevgilim, güz güzelim, şen gülüşlüm… Sevgililer günü demişler ya bugüne, bilmezler bana her gün sevgililer günü. Yine de bozmayacağım bu usulü, sevgililer günümüz, bugün br kez daha kutlu olsun meleğim. Seni seviyorum.
Hayatın içinde güzel olan ne varsa sen ve senin gülüşlerin sayesinde var. Seninle bakınca güzel oluyor dünya, seninle gülünce çiçekler açıyor bana, seninle yan yana durunca izleniyor insanlar ve sakinlik çöküyor içime her şeyden önce. Sen bu dünya için gönderilmiş bir perisin. Bana geldin ve dünyamı güzelleştirdin. İyi ki geldin. Sevgililer günümüz kutlu olsun sevgilim.
Hangi baharlara aldanırsın ey aşk! Ne bu alıp başını gitmeler şimdi? Hani sen benim can damarımdan daha yakındın bana, koparıp da gittin o canı şimdi.
Aşk öyle bir kördüğüm ki… Olmaz dediklerin olur, olur sandıkların başka yollara koyulur. Ne yediğinden tat alırsın, ne yemediğinde tamahın olur. Geceleri yalnız başına kalınca düşünür durursun. Kanın kırmızısıyla şarabın kırmızısını unutur kendinde başka koyular bulursun.
Hiçbir adama tutuklu kaldınız mı? Ben kaldım… Bu öyle bir kalmak ki, gitmek fikri değil aklınızdan fiil halinde bile uğramaz size. En olmadık sabahları doğururken birden bire doğuramadıklarınızda bulursunuz kendinizi. Aşkın tek kalma halidir bu, oysa bütün aşk hikâyeleri çift kişiliktir.
En güzel aşk tanımıdır belki de bu yaşadığım. Çift kişilik yatak, çift kişilik bir masa, çift çift bezenmiş bardaklar, fincanlar. Demet demet biriken çiçekler. Çürümeye yüz tutmuş iki kalbin bir anda tazeleşivermesidir bahar. Çiçeği burnunda filizler yeşerir, toprak kökleri yeni kabul etmiştir.
Aşkın cicim ayı olmaz, aşk her zaman aşktır. Bunu başkalaştıranlara inat ben bugün aşkımı en taze haliyle yaşamayı teklif ediyorum. Benimle misin?
14 Şubat Sevgililer Günü Sözleri
Bana ne 14 Şubattan. Aşkınla deli olmuşum, bana her gün bayram.
Anlaşılmaz olan ne varsa aşkın içinde toplanmıştır bir bir. Ne yaparsanız yapın bazı düğümleri çözemezsiniz. Hâlbuki bu aşk için ne kördüğümleri geçmişsinizdir. Emek ister aşk emek! Öyle yatıp kalkmakla, yiyip içmekle uzamıyor bu meredin ömrü. Aşka nefes olmak gerek, soluk soluğa kaldığınızda anlarsınız aşka nefes olmak ne demek.
Ey sevgili! Sen gönlümün çaresiz okyanuslarında sığındığım liman, Kaybolan duygularıma rehbersin. Sen her şeyim, aldığım nefesimsin. Yalnız bugün değil her gün benim için değerlisin. Sevgiler günün kutlu olsun.
13 Şubatta uykuya dalıp 15 Şubatta gözlerimi açasım var. Seninle olmak şimdi bir hayal. Belki rüyamda görürüm.
Güneşin her sabah günü aydınlatışı gibi ömrümü aydınlatan canım sevgilim, sevgililer günümüz kutlu olsun.
Aslında sevgililer gününü kutlamak istemiyorum. Çünkü sen benim sevgilim değil, uğrunda dağları deleceğim gönül eşimsin.
Kalbimin ıssız gecelerinde rüyaya dalmak gibi seni sevmek… Hani güzel rüyalardan hiç uyanmak istemezsin. Benim için güzel bir rüyasın canım sevgilim. Sevgililer günün kutlu olsun.
Aşkın ile tutuşan fakir gönlüme o güzel gözlerinle her bakışın bir sadaka. Gönlümü sadakasız, beni sensiz bırakma. Bugün bizim günümüz.
Sevdiceğim, bu hayat beni çok yordu. Tek isteğim gönlünde bir yer bulup sonsuza kadar dinlenmek. Sevgililer günümüz kutlu olsun cantanem.
Hiçbir şeye bağımlı değilim sana olduğum kadar. Yaşam kaynağım, hayata tutunma sebebimsin. Bugün günlerden sen ve ben. Nice mutlu sevgililer günlerine aşk böceğim.
Çok fazla edebiyat yapamam bilirsin. Ama şunu bilmeni isterim ki, sen istesen edebiyatın profesörü olurum. O kadar seviyorum seni. Bugün bizim günümüz. Bu güzel günümüz kutlu olsun bir tanem.
Düşünsene, yıllar sonra sen ve ben. Yine bir 14 Şubat günü, boğaza karşı oturmuşuz. Ben yine ölüyorum aşkından tabi. Sonra sen bugünü hatırlatıyorsun bana. Yine seviyorum seni, yıllara meydan okurcasına…
Sensiz olduğum zamanlarda bile seninleyim. Ya hep aklımdasın, ya kalbimde… Bal böceğim, mutlu ve huzurlu bir hayatımız olsun. Her 14 Şubatımız öncekinden daha güzel geçsin.
Ağlamak istiyorum, bağıra çağıra bir köşe başında dizlerimin üzerine çöküp inlemek istiyorum. Gözyaşlarım gökyüzüne kadar ulaşıp avuç içlerime dökülsün. Kanasın izlerim, kan gözyaşımın tuzlu suyuna karışsın. Avuçlarım bu kez yüzümü değil yeri kucaklasın. Kalbim yıkansın bu yağmurda, bir daha aşık olmak bana nasip olmasın.
Bir keman yayında aramak seni, bazen puslu bazen donuk bir havada rastlamak sana ve bir olmak gözlerinin içinde bulunan yaşlarla. Ah sevgili; aşkın en sek halini gördüm göreli ne ben senden gidebiliyorum bir adım ileri ne de gözlerim görüyor kalbinden başka yeri.
Ellerinden başka alev istemem her dokunuşunda zaten ısıtıyorsun beni. Gözlerinden başka derya istemem zaten içine alıp götürüyorsun beni. Dudaklarından başka şarap istemem zaten her öpüşünde sarhoş ediyorsun beni.
Benim canıma kattığım, içimin en dibine koyup oradan hiç çıkarmadığım, benim güzel gözlü, nur yüzlü kadınım… Seninle aynı yüzyıl içinde, aynı tarihte, aynı şehirde ve aynı kalpte yaşamak bir tek bana nasip oldu. Ben ki silersem bu yazıyı adamlığımın hatırı kalır burcu burcu kokan gerdanında. Seni seviyorum.
Hayatıma girdiğin gün ben yeniden doğdum. Böylesi bir kutlama ne yaşadım ne gördüm. Bu benim en güzel yaşım sevgili, bu benim genç yanım. Kalbim sanki ilk defa atıyor, ciğerlerime ilk defa hava doluyor, gözlerim ilk kez dünyaya bakıyor gibi. Senin varlığın benim yaşadığımın ispatıdır.
Hangi çiçek kıskanmasın ki güzelliğini bu ne narinlik. Hangi yıldız söndürmesin ki ışığını bu ne pırıltı. Hangi derya kurumasın ki bu ne göz ne deniz. Hangi ışıltı sönmesin ki sevgili, bu ne güzellik…
Her gün yeni bir şarkıda buluyorum seni ve güzel gözlerini. Ruhumu besleyen, benim olduğum yerden çok daha başka bir yere götüren, bana herkesten farklı bir haz veren bu başıma gelen. Seninle olmaktan, seni yaşamaktan, seni okumaktan başka bir dileğim yok bu cani hayattan. Bir tek seni seveyim ve her gün yeni bir senli şarkı duyayım.
Gül kokan ellerinden öperim seni önce sevgili, sonra beni soluksuz bırakan nefesinden. Her gördüğümde yeniden çiçek açan saçlarından severim seni ben. İçime çektiğim kokundan, canı sardığım teninden, bana gelen ayaklarından severim seni ben. Sen sadece gel sevgili, ben seni her defasında yeniden başka bir aşkla severim.
Esmer teninde kaybolan anılarımla yeniden geldim bugün karşına, bak duruyorum hala dimdik ve yıkılmadan. Ben seni sevmeye hiç ara vermedim sevgili… Her başlayan nefesle yenden başladım seni sevmeye; yeniden, yeniden ve yeniden.
Dışarıda sonbahar içimde yaz güneşi… Ağaçların uğultusu arasında yerlere düşen yapraklar bana bahar. Senin gelişin bana sıcak bir alev, batmayan bir güneş. Seninle başladı dünya dönmeye, seninle durana dek bana hep yaşam, bana nefes.
Aşkın en güzel bestesisin sen. Bütün şarkılara nakarat, bütün melodilere bir es. Sen benim dilimin bildiği söz, ayaklarımın gittiği yol, gözlerimin gördüğü güzel kadın.
Kalbimde can bulan umutların getirdiği bir nahoşluk var bu gece üstümde. Masamda şarap bardağı değil de sen duruyorsun sanki. Yeniden tattım huzuru, mutluluğu bu gece. Sanki ben değilim kalbimi kapatan ve ben söz vermedim yalnızlığa. Bu gece benim ve senin gecen sevgilim. Masam da sen, şarabım da sen, aşkın sefası da sen cefası da sen.
Kalp kalbe değmeden anlaşılmaz derler hislerin güzelliği. Ben ki bir ölüydüm sevgili, kalbim kalbine değdi ve nefes aldığımın farkına vardım. Yeniden sevmek bu olsa gerek, seninle ben yeni bir hayata adım attım.
Sevgilerin en güzelini yaşamak varmış kaderde. Sen ki başımın tacı, gözümün nuru, benim canımın arada kalanısın. Sen ki bu deliyi Ferhat edip dağlar deldirdin. Benden ne stersen dile sevgilim, ben ki bu dünyaya senin varlığınla tekrardan geldim.
Ardı arkası kesilmeyen bir beladır aşk. En azından ben öyle olduğuna inandım. İnanç insanın en değerli vasfıdır sevgili. Sen benim vasfımı baştan sona yeniden yazdın. Aşk derler şimdi bana, koca bir iç çeker seni söylerim.
Seninle başlamak hayata yeniden, seninle devam etmek hayata hunharca… Seninle atmak ilk adımı ve son nefese kadar seninle yaşlanmak… Ah sevgili bu aklımı başımdan alıp nereye götürdün? Ben eskiden ilaha tapardım şimdi ise yalnız sana.
Uzun 14 Şubat Mesajları
Kal gel bir akşamüstü birlikte batıralım güneşi ya da çık gel bir sabah kuytusunda birlikte doğuralım günü. Seninle olsun batışlar ve doğuşlar. Seninle anlam kazansın yeni başlayan gün, seninle hayat bulsun bu yorgun bedenim. Çık gel sevgili, çok bekletme çık gel…
Kalbimin en derinlerinden sesleniyorum sana sevgili. Sen benim yeniden yaşama kavuşuşumsun. Yeniden doğuşum, ilk ağlamam, ilk dişim, ilk emeklemem, ilk adımım, ilk hecemsin. Sen beni hayata bağlayan ilklerin temelindesin. Ben seninle doğdum, sana ağladım, seninle yürüdüm ve seni konuştum her gece.
Duvarların dili olsa da anlatsa sana olan aşkımı. Bu odanın her karesinde sana bir sesleniş var, seni isteyiş, sana tapış. Duvarlar ağlar yokluğunda benden ayrı, kapılar kapanır ardına kadar sen her bu evden çıktığında. Bu ev senin evin sevgilim, senle bir başlıyor yaşamaya ve seninle birlikte yok oluyor her defasında.
Aşkın çıkmazı var bilmem bilir misiniz? En kuytu sokaklara girmeye korkulur en başında, sonra gözünüz kapalı yola koyulursunuz. Aşkın sokakları git git bitmez. Kendinizi bir sevdada bulursunuz, bir de bakmışsınız ayrılığın köşe başını dönmek üzeresiniz. Aşık oldukça hem büyür hem çürürsünüz. Sizden başka hiç kimseye vermezken sizi kırma yetkisini, bu yetkiyi birden aşkın ellerinde bulursunuz.
Pamuk ellerinden öperim önce sevgili, sonra güzel bir karşılama hazırlarım sana gönlümde her bana gelişinde. Uğurlamak istemem güzelliğini ve gitmesin isterim soluğun yanı başımdan. Sen varken mana kazanır varlığım, her ayrılışta bir parça alır gidersin benden. Uzaklara taşınır sevgim seninle birlikte ve sen her gelişinde senden önce sevgin gelir girer bu eve.
Gözlerinle buluşmak için gözlerim aradı gözlerin. Sen varsın diye nefes almaya başladım ve sen kaybolacaksın diye bir ayağım çukurda. Ey sevgili; niyetim senle yaşayıp, senle büyüyüp, senle yok olmaktır bu dünyadan zira senin olmadığın dünya yaşanmaya değer değil.
Sana söz veriyorum sevgili, aynı yastığa baş koyacağımız güne kadar nefes almayacağım demişti İbrahim Paşa Hatice’sine. O kadar gerçekti ki bu cümle sevgili, her duyduğumda aklımın odaları seninle doluyor. Bütün gerçekliğiyle hislerim sana söz veriyorum bu gece, aynı yastığa baş koyacağımız güne kadar nefes almayacağım.
Kendimden bile sakındım güzelliğini. Gözlerim sana bakar da nazar değer diye. Seni kırmaktan, seni üzmekten öyle korktum ki kalbimden sakındım kalbini. Oysaki her nefeste yalnız senin için atıyor bu kalbim. Her seferinde senin için dökülüyor alnımdan boncuk boncuk terler ve yalnızca senin için ağlıyorum geceleri. Ah sevgili yaklaşamıyorum koynuna, uzaktan bakıyorum hep sana. Kırılırsın diye korkuyorum, incinirsin diye korkuyorum. Gözlerinden süzülür de yaşlar sana doyamadan ölürüm diye korkuyorum. Ben seni senin hiç tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum.
Kalbimin üzerine bıraktın aşkı ve ben o aşkı büyütmek için çok uğraştım. Gelip alabilirsin aşkını artık sevgili. Ben ve bu aşk yalnız seni bekliyoruz bu kırık dökük limanda. Hiçbir gemiye tahammülümüz yok, ufak bir sandal olsa da. Yalnız senin küreklerin değmeli bu suya ve yalnız demir atmalısın bu aşk dolu sahaya.
Yanık türküler seslenir sana gönlümün dilinden. Öyle bir dil ki bir tek sen anlar, sen söylersin. Başka dile ne hacet. Senin sesinle can bulur mısralar ve bir tek senin eşliğinde ritim tutar melekler. Sen ki sevgili şarkılarımın ilhamı, sen ki gönlümün şaha kalkışı… Her gelişinle yeni besteler mırıldanır dilim, her gelişinde baharı getirir bestelerim. Sen hiç eksik olma benim tek kadınım.
Seni sevmenin ötesinde bu içimdeki his. Sevmek demek bu değil, sevmeyi daha önce çok tattım. Aşk diyorlarsa eğer adına ben kimsede böyle bir aşka tanık olmadım. Öyle bir şey ki sanki bütün hislerin üstünde, sanki bütün dillerin dışında, sanki bütün sınırları aşıyor ve inan bana kalbim her defasında bu hissi daha fazla taşırıyor.